top of page

Bujutsu'nun Kökeni

Bujutsu'nun tercümesi "Savaşçının Sanatı"dır. Bu Japon dövüş sanatı, çok net olmamakla birlikte rivayetlerde 1000 yada 1300 yıl önce cesur Samuray savaşçıları tarafından geliştirildi. Bu Japon savaşçılar hem silahsız dövüş hem de geleneksel Japon silahlarının kullanımı konusunda eğitildiler.
Bujutsu teknikleri, her türlü vurma, yumruklama, tekmeleme, diz vuruşları, dirsek vuruşları, boğma tutuşları, eklem kilitleri, fırlatmalar, baskı noktaları ve yer dövüşünün kullanıldığı boş elle dövüşü içerir ancak bunlarla sınırlı değildir. Farklı tarzların bu eksiksiz kombinasyonu, Bujutsu'yu kendini savunmanın en etkili yollarından biri yapar.
Bujutsu ustalığı ayrıca geleneksel Japon silahlarının kullanılmasını gerektirir. Bıçaklara, silahlara ve diğer potansiyel silahlara karşı kendini savunan modern günlük eğitim de kapsamlı bir şekilde eğitilmiştir. 

Bujutsu ( 武術 ), Japon feodal döneminden (yaklaşık 1185-1625) beri iletilen bir dizi savaş sisteminin Japon mezhebidir. Terim toplu olarak, en azından 1868'e kadar (Meiji restorasyonu), tipik temsilcisi bushi veya samuray olan askeri sınıfın (Buke) özel yetkinliği olan silahsız veya çoğunlukla silahlı dövüş sanatlarını belirtir. Askeri eğitimin organik sistemi anlamında bu kelimenin daha klasik bir çeşidi 
bugei'dir (武藝). Bu nedenle antik Bujutsu (Koryu), özellikle yirminci yüzyılın ilk yarısında daha modern eğitim veya pedagojik sistemlere (gendai) dayanan çağdaş Budo'dan (武 道) ayırt edilmelidir.

Bujutsu, diğer askeri savaş sanatı geleneklerinin karakteristik bazı özelliklerine sahipti. Organikti, yani çeşitli alanlara (askeri teknolojiden etiğe) uygulanabilen farklı alt sistemleri içeren az çok bütünsel bir sistemdi. 
Yetkililer tarafından kontrol edildi ve sayısız tarzdan (Ryu) kaynaklanan aile veya klan okullarına bölündü. Kaynak

Aikijujutsu'nun Kökeni

Özde, Aikijutsu savaş alanında zırh giyen diğer Bushi’lere (askerler) karşı kullanılmak için Toso teknikleri (kılıç ve mızrak) temel alınarak geliştirilmiştir. Zamanla, jujutsu ikinci planda kalan bir eğitim olarak çalışılmaya başlanmıştır. Jujutsunun içinde Aiki no jutsu (Aikijujutsu) denilen ve yüksek dereceli samurailer için saklanan ikinci bir çalışma vardır. Jujutsu teknikleri saldırmak için de kullanılabildiği halde, aiki no jutsu kesinlikle savunmaya yönelik bir sanattır. Bu teknikler zaman ve ihtiyaçlara bağlı olarak gelişim göstermiş, Kai Eyaleti’ndeki Takeda Ailesi içinde bir “gotenjutsu” ya da saray içinde, soylular arasında öğretilen bir savaş sanatı olarak nesilden nesile devredilmiştir. Daha sonra Takeda Komitsugu, bu öğretiyi Aizu Klanı’na aktarmıştır. Daito Ryu’nun Aizu Klanı’na geçmesinden sonra, en üst düzey memurlar, lordlar ve generaller, Aizu kalesi içinde kendilerini korumak için Aiki no Jutsu eğitimi almaya başlamışlardır. (Çoğunlukla suwariwaza ve hanmi handachi olarak görülür. Bu tekniklere aynı zamanda “oshikiuchi” de denmektedir, fakat bu terimin savaş tekniklerini mi yoksa bazı geleneksel adap kurallarını tanımlamak için mi kullanıldığı konusunda bazı sorular da vardır). Edo Kalesi’nde dördüncü Tokugawa Shogunu’nun eğitmeni olan Masayuki Hochina’nın, Oshikiuchi’nin gelişimini tamamladığı ve bunun daha sonra, Meiji Dönemi sırasında Takeda Ailesi’nin Gotenjutsu’su ile birleşerek modern Daito Ryu’yu oluşturduğu söylenmektedir.

Takeda Sokaku, Meji döneminde yaşamıştır (1868 – 1912). Yaşadığı dönem içinde tüm Japonya’da köklü değişimler olmuştur (Meiji reformları). Batılı tarzda yaşamın toplum hayatında kabullenilmesi, geleneksel ticaret anlaşmalarının genişletilmesi ve tüm insanlara eşit davranılmasının sağlanması için “samurai” sınıfının kaldırılması, bu yeniden yapılanma hareketinin kapsamındaydı. Meiji yeniden yapılanma süreci içindeki değişimlerden biri de, 1876’da halk içinde kılıç takılmasına dair yasak getirilmesiydi. Takeda Sokaku, Daito Ryu jujutsu’nun öncelikli olarak Kenjutsu (kılıç) üzerinde yoğunlaşan tekniklerini Aikibujutsu’ya uyarlayarak bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini anlamıştı (kuminchi teknikleri 1922’ye dek “Daito Ryu Jujutsu” olarak adlandırıldı. Yapılan araştırmalar, “Aiki” kelimesinin, daha sonra Omoto-Kyo’nun lideri Deguchi Onisaburo’nun önerisiyle eklendiğini göstermektedir), böylece daha çok Taijutsu (silahsız teknikler) üzerinde durulmaya başlandı. Bu değişikliklerin ve Sokaku’nun bir zamanlar halktan özellikle saklanan bu sanatı yayma arzusunun bir sonucu olarak yeniden gözden geçirilmiş Daito-ryu oldukça yaygınlaştı ve Sokaku bu düşüncesinin başarıya ulaştığını görmenin tadını çıkardı. İlginç bir not olarak, Takeda Sensei’nin tüm Japonya’da dolaşarak aynı anda değişik öğrenci gruplarına ders vermeyi tercih ettiğini ve bir dojoda asla uzun bir süre kalmadığını da belirtmek gerekir (dendiğine göre bu teknikleri öğrencilerine ayrıntılı olarak öğretmek yerine sadece gösterirmiş). Tuttuğu kayıtlara bakılırsa, Takeda yaşamı boyunca en az 30000 öğrenciye ders vermiştir. Kaynak

Combat Bujutsu

  • Youtube
  • White Facebook Icon
  • White Instagram Icon
bottom of page